8 Mayıs 2008 Perşembe

yarin Sulukule ne olacak..!


04/Mayis/2008
Hidrellez oncesinde Sulukuledeki roman havalarina onlarin cigan ruhlarini gozlemlemek uzere orada idim. Hidrelez,Kakava, Tencere bayrami onlarin baharin gelisini kutladiklari bayramlari ve onlarin bu mutlu gunune tanik olmak fotograflarini cekip birkoc kisiye ulastirmak amacinda idim. Otobusten inip davul zurne sesinin geldigi yone Sulukuleye yavas yavas ilerledikce kafamdaki dusunceler yavastan degismeye basladi. Gorduklerim onceki gordugum sulukuleden cok farkli idi, bir trajedi vardi ortada.
Gordugum mahallenin bir savas alanindan cikmiscasina, mahallenin sulukule halkinin ustune adeta yikilmasi idi.
Ayaktra duran bir ev var ise yanindaki iki ev umumi iskan zaptiyeleri tarafindan orada yasayanlarin baslarina yikilmisti.
Alisik oldugumuz neseli cumbuslu o mahalle insani artik onceki gibi neseli degiller. Tum dunyanin dertlerini unutup kavganin ortasinda
yine karsilili gobek atabilmelerine sastigimiz komigimize giden insanlarin gobekleri artik eskisi gibi atmiyor.
Yani baslarindaki yikik dokuk surlara alisikti onlar fakat evlerinin de o hale getirilmis olmasina degil,
dusunmemislerdi kendi mahhallelerinden atalarinin nesillerdir orada kurdukleri orayi anli sanli mahalleleri yaptiklari yerin bir anda
yikilmasi bir istirabi yaninda getirmis. Gelecek onlar icin tam anlami ile muhamma cunku seslerini cikarsalarda onlari duyan yok,
ustune ustlukte onlar ucubeler olarak nitelendiriliyorlar.

Tanik oldugum bir mahalle delikanlisi fotograf cekerken onume gecti poz verdi ve benimde fotografimi cek ve yayinla bu mahhaledeki .... Omeri.
Oyle bir gurur ovunc vardi ki orali olmaktan dolayi ama bir de acaba kismi gozlerinde...

Caddedinin paralelinde evler arasinda pardon yikintilar arasinda kalmis toprak bir top sahasi vardi ve
orada oynayan uc cocuk, her seye rahmen biz cocuguz ve oyun hakkimiz elimizden alinamaz dercesine
yagan yagmura dort cevredeki manzaralara ailelerinin cektiklerine inat top pesinde bir otarafa bir bu tarafa genis sahanin keyfini cikariyorlar.

Bir tarafta eskiden masada simdi gonullerdeki cilingir sofrasini kurmus uc sulukuleli, Beyaz peynirlerin yerine artik huzun var. sandalyeleri sahanin yanina cikarmis ve oturup biralarini iciyorlar.
Fazla yaklasmadim ama muhabbetleri de buyuk ihtimal turkiyeyi kurtarmak degil gunu yarini kurtarmak.

Diger yandan bir ses ile bana seslanildi ve sendemi bu fotograflari cekip getirmeyecen bizim umidimizle oynayacan oyleise istemiyoruz dendi.
Malum fotografcilarin cekerken buyuk istahla cekip tabiki getiririm dedigi fakat unutulup giden fotograflardan bahsediliyor, az daolsa alinmadim degil,
tarih ve soz verdim getirecem diye ve cektim fotograflarini bende. Onlarda konuksever bir tavirla hizlanan yagmurda islanma soyle iceri gel diye buyur ettiler beni ama,
ev diye tabir ettikleri sokulen tahtalardan direk naylon cuvalarla da yaptiklari, su anda baslarini sokacak bir yer olarak sigindiklari cadir di. Bir anda bos bulundum ve
sordum buradami kaliyorsunuz diye ve agzimdan kelimeler ciktiktan sonra bu gorunen gercegi niye baslarina kaktim dedim kendi kendime, gorunen koy klavuz istemez ye. Onlar gayet ciddiyetle
bizleri bu hale soktular evlrimizi bir bucuk ay once yiktilar ortada biraktilar bizde caresizce bu cadirda kaliyoruz diye olgunlukla cevapladilar.
Ailenin Istanbula geleli zaten bir bucuk yil olmus Hatay dan evlerini taslari topragini birakip umudu yuklenip gelmisler bu sehire fakat su anda isyan icindeler ve tek istekleri benzin parasini denklestirip
koylerine donmek, oradaki satabileceklerini satip borclarini kapatmak ve tekrar eskiye donup bu maceraya son vermek. Sadece aci idi yasadiklari, buyuk sehirde duzensizlikte rant kavgalari icinde yasamanin tum acisi onlarin uzerinde idi.
Saat 4 ve aksam yemegini dusunuyor aile babasi, kapidaki dort cocugun nasil doyuracagi, 20 yil onceki yesilcam filmlerinde arabesk hikayeler dedigimiz gercek halen ayni sekilde surup gidiyor, hemde hic uzakta degil.

Ortam savas alanindan farksiz ve ustune ustluk yagan yagmurda sanki onlarin istiraplari azmis gibi tuz biber ekiyor.
Orada kaldigim eglence fotograflamak dusuncesi ile gittigim sulukuleden huzun ve dusuncelerle dondum.
Bulundugum iki saaatte sulukulede gulen insan fotografi cekmedim, bana bunu biri soylese sen yanlis yere gitmisin derdim eminim.
Eski sulukule eglencelerinin yerinde artik huzun yagiyor.

Etkinlik ( haydi katılalım !!! )


Günün Fotografı (!)

Günün Fotografı (!)
Würzburg 2007