Istanbul da sokaklar saginda solunda betonarme binalar ile cevrelenmis ama burada halen aralarinda bir iki gizlenmis ahsap ev goze carpiyor ve bahcedeki yabani dikenler arasindacan cekisen o guzel renkli kokulu cicekler gibi var olma mucadelesi veriyor. Cumbali ahsap evlerin olusturdugu ikili uclu gruplarla biraz nostalji ve okadar da estetik gorunuyor insanin gozune. Neden bu beton yiginlari yapildi bu kadarmi estetik dusmaniyiz, plansiz yordamsiz gecmisimizi oradaki kulturu unutupta anlami olmayan duz duvarlar dikiyoruz onumuze.
Kuzguncugun sokalarinda ki bu sicaklik insanlarinin bakislarinda da var seni misafir olarak karsiliyor. Sanki herkes, sen de, oraliymisin da burasi istanbulun gobegindeki kuzguncuk degil, uzaklardaki anadolumun kucuk sahil kasabasi, buradaki mahalle yasantisi o kasabanin havasini veriyor ve insanlarin birbirlerine olan, mahallesine olan sevgisi yuzlerinden okunuyor.
Sokaklarda dolasirken buranin bir parcasi olmak istiyor ve ozenerek keske demeden alamiyor insan kendini.